Bilecik’te mısır hasadına katılan Duman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı yaklaşık 50 araştırma enstitüsünün faaliyet gösterdiğini anlattı.
Enstitülerde tohum ıslahı ve Ar-Ge’ye yönelik yüzlerce mühendisin görev yaptığını aktaran Duman, “Bu arkadaşlarımız gerçekten bilgi ve donanım noktasında çok üst düzeyde. Dünyadaki bilgiye ulaşma noktasında sıkıntımız yok. Dolayısıyla dünyadaki en iyi firmaların çeşitleriyle yarışabilecek durumdayız. Bakanlığımız son 7-8 yıldır çok iyi destek veriyor. Bu destekler, bütçeler, eğitimler ve projeler sayesinde çok hızlı ilerliyoruz. Dünyadaki genleri tanımaya başladık, Türkiye’deki birçok noktayı tarayıp bunların Ar-Ge’lerini yaptık. 3-4 yıldır muazzam sonuçlar çıkmaya başladı.” değerlendirmesinde bulundu.
Duman, ürün bazında yapılan çalışmaların tanıtımı için çalışmalar yürütüldüğüne değindi.
– “Muazzam sonuçlar aldık”
Buğday, mısır, soya gibi tahılların tohum ıslahı ve üretiminin sürdüğünü dile getiren Duman, bu konuda çok iyi sonuçlara ulaştıklarını vurguladı.
Duman, yurt dışından gelen tohumların girdiği tescil komitesi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Ülkedeki en iyi tohumlar yarıştırılır. Bu komitede bizim seçtiğimiz mısırda ‘Ağa’ çeşidimiz geçen yıl birinci sırada yer aldı. Bu yıl de mısırda ‘Pehlivan’ adında bir çeşit yetiştirdik, yakında piyasaya çıkacak. O da bu yıl birinci oldu. Bakanlık olarak ‘Nusrat’ isimli bir buğday çeşidi çıkardık. Geçen yıl çiftçilerimiz buğdayı 1,10-1,20 liradan satarken Konya, Bandırma, Bursa borsasında bu ürün 1,70-1,80 liradan alıcı buldu. Kalitesi çok güzel ve şu an ülkemizde yok satıyor. Muazzam sonuçlar aldık. Firmalar adeta yarıştılar.”
Geliştirilen tohumlara yerli isimler verilmesinin önemine dikkati çeken Duman, “Eskiden 20-30 yıl önce İtalyan bir firmanın ‘Baldo’ çeşidi vardı, onu ‘Osmancık’ çeşidimiz kırdı. Yerli tohum ve isimlerle dünya devleriyle yarışıyoruz.” söyledi.
Duman, Türkiye’deki yerli mısır tohumculuğu oranını artırmak için ziraat odaları, tarım kredi kooperatifleri ve sivil toplum kuruluşlarının daha fazla destek sağlaması gerektiğini sözlerine ilave etti.