Besiciler birliği başkanından tartışılacak sözler: Kırmızı et yemezseniz, bu kafa; ot kafa olur !
Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı İsmail Anıl, gelişmiş ülkelerdeki kırmızı et tüketimine dikkat çekerek, geri kalmışlığın bir sebe
Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı İsmail Anıl, gelişmiş ülkelerdeki kırmızı et tüketimine dikkat çekerek, geri kalmışlığın bir sebebinin de yeterince kırmızı et tüketilmemesi olduğunu öne sürdü. Kırmızı etin dünyanın en değerli proteinler arasında yer aldığını belirten Anıl, “Eğer siz genç nesilseniz, yeteri kadar bu proteini alamıyorsanız bu kafa ot kafa olur çıkar. Dünyada da hep geri ülkelerden biri olursunuz.” diye konuştu.
Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği tarafından düzenlenen Bursa 9. Damızlık İnek Yarışması ve Bursa 2. Döl Kontrolü Türk Boğaları Yarışması Bursa Uluslararası Fuar Alanı’nda hazırlanan özel podyumda yapıldı. Yarışma öncesi kürsüye gelen konuşmacılar, Türkiye’deki artan et fiyatlarını masaya yatırırken, Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı İsmail Anıl oldukça heyecanlı bir konuşma yatı.
Kırmızı et tüketiminin önemine değinen Anıl, bu durumun ülkelerin gelişmişliği ile de yakından ilgili olduğunu belirterek, “Kırmızı et, dünyanın en değerli proteini kaynaklarından biridir. Eğer siz genç nesilseniz, yeteri kadar bu proteini alamıyorsanız bu kafa ot kafa olur çıkar. Dünyada da hep geri ülkelerden biri olursunuz. Benim arzum; tüm insanımızın kırmızı ete ulaşabilir bir ekonomik güce sahip olabilmesi, hiç bir aile ferdinin kırmızı et alırken zorlanmamasıdır.” ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkelerindeki kırmızı et fiyatlarının düşük olmasının altında ‘domuz eti’ faktörünün yattığını öne süren Anıl, Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde halkın kırmızı et ihtiyacının büyük bölümünün domuz etinden sağladığını söyledi. Dolayısıyla, nüfusunun büyük bölümünü Müslümanların oluşturduğu Türkiye ile Avrupa arasındaki et fiyatlarındaki fahiş farkta bu durumun etkili olduğunu belirten Anıl, şunları söyledi:
“Avrupa’daki insanlar kırmızı et ihtiyacını domuzdan sağlıyor. Avrupa insanı kırmızı et ihtiyacının sadece yüzde 40’ı, 50’sini koyun ve büyükbaş hayvandan sağlıyor. Hal böyle olunca da oralarda kırmızı et fiyatı düşük. Domuz beslenmesi kolay bir hayvan. Kaba yeme dayalı bir üretim söz konusu olduğu için Avrupa ülkeleri eti ucuza mal ediyor. Bizde ise şu an bir geçiş süreci yaşanıyor. Tarım Bakanlığı ve üreticiler el ele vererek bu işin üstesinden gelir. Projeler gerçekleşecek ki bu ülkeyi güvenli ve sağlıklı kırmızı et tüketimine alıştıralım.”
Türkiye’de kilosu 30 lira civarında seyreden dana eti, Almanya’da 6-8 euro (10-15 lira) arasında değişiyor.
“SIFIR FAİZLİ KREDİYİ RANTÇILARA VERMEYİN”
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Halil İbrahim Tokoğlu, hükümetin hayvan yetiştiriciliği yapanlara ‘sıfır’ faizle kredi vermesinin ranta dönmesini istemediğini dile getirdi. Kendilerinin hayvancılıktan başka bir iş yapmadığının altını çizen Tokoğlu, şöyle konuştu:
“Hükümet hayvancılık yapanlara ‘sıfır’ faizle kredi açıyor. Tarım Bakanlığı yetkilileri burada, Ziraat Bankası genel müdür yardımcısı da burada. Bunu bir sitem olarak kendilerine iletiyorum. Biz sadece rant peşinde koşan ‘bugün hayvancılıkta para var, sıfır krediyle çiftlik kurar, yarın para etmezse satar gideriz’ diyenlerden değiliz. Bizler rızkımızı buradan çıkarıyoruz.”
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Merkezi (TÜGEM) Genel Müdürü Ali Karaca ise hayvancılığa son yıllarda yapılan yatırımları anlattı. 8 yıl önce soy kütüğü ve öz soy kütüğü sistemine dahil 238 bin 762 adet üretici üye varken, bugün üye sayısının 1 milyon 38 bine ulaştığını söyledi. Karaca, “8 yıl önce bu birliklerdeki üreticilerin elindeki hayvan sayısı 945 bindi. Şu anda 5 milyon 180 bin dişi hayvan var. 8 yılda toplamda hem üye sayımız hem de hayvan sayımız 5 kat artmıştır.” dedi.