Hükümetin kırmızı et fiyatlarının ucuzlaması için ithalatına izin verdiği kırmızı et ile ilgili tartışmalar sürüyor.
Avrupa’daki kesimhanelerde büyükbaş hayvan ile domuzların aynı alanda kesilmesi vatandaşların kafasını karıştırıyor. Bir süre önce bazı Avrupa ülkelerinde konuya ilişkin inceleme yapan Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tayyar, gelecek etlerin kesinlikle ‘helal’ olmayacağını açıkladı.
Dünya Helal Gıda Birliği Derneği Başkanı Raşit Nogay ise hükümetten ithal etin kesim şartları konusunda net açıklama beklediklerini söyledi. Nogay, “Bizim tek isteğimiz gelecek olan etin helallik içerdiğinin garantisiyle birlikte açıklanmasıdır.” dedi.
Artan et fiyatları sonrası önce Et-Balık Kurumu canlı hayvan ithalatı yaptı. Hükümet, fiyatlarının düşmemesi üzerine özel sektörün de karkas et ithal etmesine izin çıkardı. Hal böyle olunca nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de vatandaş ‘gelecek ithal et helal mi?’ endişesi yaşamaya başladı. Dünya Helal Gıda Birliği Derneği Başkanı Raşit Nogay, ithalatın fiyatları dengeye getirip getirmeyeceğinin belli olmaması, üreticinin zarar edeceği, et ithal etmenin geçici bir çözüm olduğu, sürdürülebilir bir fiyat istikrarı sağlanamayacağı gibi endişeler için hükümetin net olarak açıklama yapması gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin ithal edeceği etle ilgili standartların anlaşılabilir biçimde açıklanmasını isteyen Raşit Nogay şunları söyledi:
“Hükümet, ithal edeceği ette hangi kriterleri aramaktadır. Bunların kamuya açıklanması gerekmektedir. İthal etin helal kesim şartlarını taşıyıp taşımadığı açıklanmalıdır. Etleri tüketecek fertlerin büyük çoğunluğunun inanç hassasiyeti taşıdığı düşünüldüğünde, getirilecek kriterler arasında en önemlisi helal yani temiz olma özelliğidir. Kesim hangi şartlara, hangi prosese göre yapılıyor. İçeriği açıklanırsa endişeler giderilir. Hayvanları Müslüman mı kesiyor? Hijyenik, güvenli ortamda mı kesiliyor, bilemiyoruz.”
Hükümetin getirilecek etlerin ‘helalliği’ konusunda net açıklama yapmamasını yadırgadığını anlatan Raşit Nogay, “Milyonlarca vejetaryen, ömrü boyunca et yemediği halde yaşamını sürdürmektedir. Fiyatları artan eti vatandaş yemese veya ithal et şartları açıklanıncaya kadar üç beş gün et yemese bir şey olmaz. Bunu protesto anlamında söylemiyorum ama halk tercihini kullanırsa piyasadaki fiyatlar da düşer.” diye konuştu.
İTHAL ETE İMZA ATANLAR O ETİ YİYEBİLECEK Mİ?
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tayyar ise ithal etin hangi şartlarda kim tarafından nasıl kesileceği yönünde açıklama yapılmamasını eleştirdi. Kısa bir süre önce Hollanda, Almanya, Fransa ve Belçika gibi ülkelerdeki helal kesim yapıldığı iddia edilen yerleri gezdiğini aktaran Prof. Dr. Tayyar bu konudaki kuşkularını şu sözlerle dile getirdi:
O mezbahanelerin hemen yanında da domuz kesimi yapılıyor. Yani söylendiği gibi helal kesimin olmadığını gördük. Bize gelecek ithal etin hangi şartlarda kesileceğini, kimin keseceğini kim denetleyecek. Acaba ithal ete izin veren, o imzayı atanlar gelecek ithal eti yiyebilecek mi? İthal et, fiyatları da düşürmeyecek. Çünkü gelecek et tüketimin çok altında olacak. Bu düzenleme ancak bazı fırsatçılara kapı aralayacak. Avrupa’da hayvan yemi kullanımında tüketilen etler Türkiye’de insanlara sunulursa büyük sıkıntı olur.”
Bursa Veteriner Odası Başkanı Sinan Sağlam da ithal etin kontrolünün hayati önem taşıdığını ifade etti. Sağlam, “Parçalanan etin kontrolü daha zordur, endişemiz bu. Umarız ilgililer tedbirini alır, herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşmayız.” dedi.
Artan et fiyatları sonrası önce Et-Balık Kurumu canlı hayvan ithalatı yaptı. Hükümet, fiyatlarının düşmemesi üzerine özel sektörün de karkas et ithal etmesine izin çıkardı. Hal böyle olunca nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de vatandaş ‘gelecek ithal et helal mi?’ endişesi yaşamaya başladı. Dünya Helal Gıda Birliği Derneği Başkanı Raşit Nogay, ithalatın fiyatları dengeye getirip getirmeyeceğinin belli olmaması, üreticinin zarar edeceği, et ithal etmenin geçici bir çözüm olduğu, sürdürülebilir bir fiyat istikrarı sağlanamayacağı gibi endişeler için hükümetin net olarak açıklama yapması gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin ithal edeceği etle ilgili standartların anlaşılabilir biçimde açıklanmasını isteyen Raşit Nogay şunları söyledi:
“Hükümet, ithal edeceği ette hangi kriterleri aramaktadır. Bunların kamuya açıklanması gerekmektedir. İthal etin helal kesim şartlarını taşıyıp taşımadığı açıklanmalıdır. Etleri tüketecek fertlerin büyük çoğunluğunun inanç hassasiyeti taşıdığı düşünüldüğünde, getirilecek kriterler arasında en önemlisi helal yani temiz olma özelliğidir. Kesim hangi şartlara, hangi prosese göre yapılıyor. İçeriği açıklanırsa endişeler giderilir. Hayvanları Müslüman mı kesiyor? Hijyenik, güvenli ortamda mı kesiliyor, bilemiyoruz.”
Hükümetin getirilecek etlerin ‘helalliği’ konusunda net açıklama yapmamasını yadırgadığını anlatan Raşit Nogay, “Milyonlarca vejetaryen, ömrü boyunca et yemediği halde yaşamını sürdürmektedir. Fiyatları artan eti vatandaş yemese veya ithal et şartları açıklanıncaya kadar üç beş gün et yemese bir şey olmaz. Bunu protesto anlamında söylemiyorum ama halk tercihini kullanırsa piyasadaki fiyatlar da düşer.” diye konuştu.
İTHAL ETE İMZA ATANLAR O ETİ YİYEBİLECEK Mİ?
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tayyar ise ithal etin hangi şartlarda kim tarafından nasıl kesileceği yönünde açıklama yapılmamasını eleştirdi. Kısa bir süre önce Hollanda, Almanya, Fransa ve Belçika gibi ülkelerdeki helal kesim yapıldığı iddia edilen yerleri gezdiğini aktaran Prof. Dr. Tayyar bu konudaki kuşkularını şu sözlerle dile getirdi:
O mezbahanelerin hemen yanında da domuz kesimi yapılıyor. Yani söylendiği gibi helal kesimin olmadığını gördük. Bize gelecek ithal etin hangi şartlarda kesileceğini, kimin keseceğini kim denetleyecek. Acaba ithal ete izin veren, o imzayı atanlar gelecek ithal eti yiyebilecek mi? İthal et, fiyatları da düşürmeyecek. Çünkü gelecek et tüketimin çok altında olacak. Bu düzenleme ancak bazı fırsatçılara kapı aralayacak. Avrupa’da hayvan yemi kullanımında tüketilen etler Türkiye’de insanlara sunulursa büyük sıkıntı olur.”
Bursa Veteriner Odası Başkanı Sinan Sağlam da ithal etin kontrolünün hayati önem taşıdığını ifade etti. Sağlam, “Parçalanan etin kontrolü daha zordur, endişemiz bu. Umarız ilgililer tedbirini alır, herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşmayız.” dedi.
CİHAN
Paylaş :