Büyük Birlik Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Mustafa Aydın, et ithalatının beklenin aksine fiyatları ucuzlatmadığını, vurgunculara gün doğmasına sebep olduğunu söyledi.
Büyük Birlik Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Mustafa Aydın, et ithalatının beklenin aksine fiyatları ucuzlatmadığını, vurgunculara gün doğmasına sebep olduğunu söyledi.
Aydın, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, nüfusunun büyük kısmı tarım ve hayvancılıkla uğraşan, dört iklimin yaşandığı bir ülkenin et ithal edilir duruma getirilmesinin hazin bir durum olduğunu ifade etti. Gerek et tüketimi, gerekse süt ürünleri bakımından birkaç yıl öncesine kadar kendi kendine yetebilen Türkiye’nin bugün et ithal eder hale geldiğini belirten Aydın, “Hükümetin yanlış politikaları yüzünden ülkemizde hayvancılık adeta dibe vurmuş durumdadır. Hal böyle olunca, hayvan üreticilerimizin hem ellerinde satacak hayvan kalmamış, hem de et fiyatları tavan yapmıştır. Kısa bir zaman önce hükümet, Et ve Balık Kurumu aracılığıyla et ithalatına başlamıştır. Ancak iş bununla bitmemiş, yani et ucuzlamamış, aksine ithal edilen et, bazı insafsız market ve kasaplar eliyle halka yerli et diye, yüksek fiyatlarla satılmaya başlanmıştır” dedi.
Et ve Balık Kurumu’nun, ithal ettiği etleri kasap ve marketlere, kıymanın 18 liradan, kuşbaşının 20 liradan satılması şartıyla verdiğini, ancak madalyonun diğer yüzünün farklı olduğunu ileri süren AYdın, “Bazı market ve kasaplar, Et ve Balık Kurumu ile yaptıkları anlaşmaya kesinlikle uymuyor. Vatandaşlarımızdan aldığımız şikayetler üzerine Nilüfer bölgesinde yaptığımız araştırmada, bazı market ve kasapların ithal eti yerli et fiyatına tüketiciye sattıklarını tespit ettik. Bununla beraber, kasap ve market sahipleri, Et ve Balık Kurumu’ndan aldıkları bu etleri evvela pirzola, bonfilo gibi sınıflara ayırıp, bu etleri yerli et fiyatına 30-35 liradan satmaktadır. Geri kalan, yani işe yaramayan etleri de, kıyma ve kuşbaşı yapıp halka satıp kazıklıyor” diye konuştu.
Aydın, bu vurgunun önüne geçmek için alınacak tedbirleri şöyle sıraladı:
“Yetkililerin mutlaka geniş çaplı bir denetim başlatması lazım. Et ve Balık Kurumu’nun şartlarına uymayan kasap ve marketlere caydırıcı cezalar verilmeli. Et ve Balık Kurumu mutlaka hızlı bir şekilde her semte şubeler açmalı. Et ve Balık Kurumu’nun ithal ettiği eti piyasaya kıyma-kuşbaşı ve diğer ürünleri kendi ambalajında sunması en kesin çaredir. Uzun vadede ise hayvancılığın güçlendirilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Şu an Ziraat Bankası sıfır faizli hayvancılık kredileri vermekte. Ancak bankanın istediği şartları köylüler taşımadığı için büyük işletmelere krediler yönelmekte. Bu ise zaten var olan tekelleşmeyi hızlandırmaktadır. Köylü ve çiftçilerimizin bu kredilerden faydalanabilmeleri için yetkililerin kredi şartlarını bir an önce iyileştirmelerini bekliyoruz”.
Paylaş :