Başbakan “et fiyatlarını indirin” talimatı verdi. Bakan derhal “gerekirse ithalat yaparız” dedi.
Et fiyatları iner gibi oldu fakat işe yaramadı. Bakan bu defa “gerekirse daha fazla ithalat yaparız” dedi.
Gerekti ve daha fazlası yapıldı.
Et fiyatlarındaki tırmanışta Tarım Bakanlığı yetersiz kalınca devreye Maliye girdi ve pahalı etin izini sürmek, sektörü izleyecek ve denetleyecek Et Takip Timi kurmaya karar verdi.
Amaç, et stokçularına yaptırım uygulamak, zam lobisini çökertmek…
İşe yarayıp yaramayacağınızı izleyip göreceğiz.
Burada dikkati çeken sorun şudur; Başbakan “et fiyatlarını indirin” talimatıyla zaten “kısa vadede işe yarayacak” bir tedbirin acilen alınması talimatı vermişti. Ramazan’da vatandaş pahalı et yemesin diye…
Fakat Bakan Mehdi Eker’in bütün tedbirleri havada, sözleri askıda kalınca, Ramazan sofrası da fiyat endeksleri de bundan nasibini aldı.
İthalat kamçısı zaten “kısa vadeli” ve “acil” tedbir idi; Bakanlık işte bunu başaramadı. Ucuz, kaliteli ve bol et için uzun vadeli tedbirler ise 5 yıldır gündeme dahi getirilemedi.
Et Balık’a zamanında ve yeterli ithalatı gerçekleştirip et fiyatlarını indiremediniz. Bakanlık olarak bari orta-uzun vadeli politikaları devreye almanız gerekmez mi?
Mesela; işletmeleri ölçek ekonomisine ve teknolojiye yönlendirmek, besiciliğe teşvik, ziraat fakültelerine çekidüzen, tedarik ve değer zincirini islah, 81 ile yetersiz kalan 79 hayvan borsasını yaygınlaştırmak, meraları islah etmek gibi…
Ben ette yaşadığımız bu başarısızlığın, referandum sonrası bizzat Başbakan tarafından ele alınıp, kalıcı çözüm yönünde köklü adım atılmasını bekliyorum.
Paylaş :