Hatay Veteriner Hekimler Odası, kasaplık ve besilik canlı hayvan ile et ithalatının süresinin 31 Aralık 2011 tarihine kadar uzatılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararını, \”Hayvancılığa öldürücü darbe\” sözleriyle değerlendirildi.
Hatay Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yahya Hamurcu, Türkiye\’deki mevcut et açığının 1980\’li yıllardan beri uygulanan dışa bağımlı yeni liberal politikalardan kaynaklandığını, ancak piyasadaki krizin 2007 yılında yağsız süt tozlarının doğrudan ya da dolaylı buzağı maması olarak ithal edilmeye başlanmasıyla ortaya çıktığını belirtti.
Sanayicinin yaşanan gelişmenin ardından bu yönde ithalata başlamasıyla çiğ süt fiyatlarının 70-80 kuruştan 35-40 kuruşa düştüğünü ve bir milyona yakın ineğin kesilmek üzere olduğunu hatırlattı. Hamurcu anaç hayvanların kasaba götürülmesiyle yaklaşık iki milyon ton sütün ve 900 bin buzağının da ortadan kalkacağına dikkat çekti. Hamurcu, \”Bir başka deyişle kasaplık olacak yaklaşık 400–450 bin civarında erkek besi danası piyasaya girememiştir. Sığır ve piyasaya girmesi beklenen kasaplık dana sayısındaki ani düşüş, günümüzdeki et açığını tetiklemiştir. Kesildiği ifade edilen inek miktarı Türkiye inek varlığının yaklaşık yüzde 20\’sidir. Bu kadar hızlı kesimin tek olumsuz etkisi sadece o yılın süt üretimi ve karkas fiyatlarını düşürmek olmaz. Sonraki yıllarda doğacak buzağılar da buna uygun şekilde azalır. Hal böyle olunca ülke et üretimi düşer.\” dedi.
Kırmızı et fiyatındaki artışın temel nedenini Türkiye\’de koyun, keçi ve sığır sayısının hızla azalmasına bağlı üretim düşüklüğü olarak gösteren Hamurcu, \”Hayvan varlığındaki erozyon durdurulmadıkça, sorun büyüyerek devam edecektir. Gerçekten de kırmızı et piyasasının daraldığı bir dönemde fiyat artışı olması ülkenin üretim gücünün iyice düştüğünü göstermektedir. Sonuçta kırmızı et üretimi alarm vermeye başlamıştır.\” değerlendirmesinde bulundu.
Adi soyadi: Besicinin köşesi Email: halakoc@hotmail.com
dünyanın en pahalı etini tüketen ülkem bakıldığında dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyor kullanıyorda neden buna bir önlem alınmıyor yada alınamıyor?
bakan bakan değilki KAKAN
Akaryakıtta voleyi vurdular zaten. denizciliği geliştirme hikayesi altında 1 tl ye gemilere alınan mazotları nakliyede şantiyelerde ve birçok yerde kullanarak bir sürü insan zengin oldu. Şimdi sıra ithal hayvanda. Kilosu yurtdışından 6-7 liraya mal olmuş hayvanı kendi bünyelerinde eritiyorlar. Atıyorum otellerinde sucuk sosis salam üretiminde. içinde yazmıyorya ithal diye. Meclisten birileri zengin oldu yine olan çiftçiye besiciye sütçüye. Türkiyede et sıkıntısı ithal kesimlik hayvan getirerek çözülmez. Bu şekilde sadece kısa süreli çözüm üretilmiş olur. Zararıda devletedir. Bir dünya paramız milli gelirimiz yurtdışına akmaktadır. Sadece iktidarın egosu bak indiricez dedik indirdik fiyatları diyebilmek için. İndirdinizde indirirken kaç milyon dolarımız yurtdışına aktı onuda söyleyin. Et fiyatı uzun sürede bir şekilde biter yurtdışından sadece damızlık dişi hayvan getirilmesiyle. Zaten bunların üremesi sonucu sıkıntı çekilen buzak olayı biter. Ama ne komiktir ki kesimlik 400 kilo et olan hayvan 54-5 bin lira. Damızlık gelen 250-300 kilo inekler düveler ise 6-7-8 bin lira. Tezat değil mi sizcede?
kardeşim hiç düşünmezlermiki 20000 tl bedeli olan hayvanı hemen bir anda 12 13 bin liraya düşürmek besici şimdi napıcak bu böyle olurmuya
herkes çor cocuk besliyor bir anda 100000 tl düşürmek bunların yatıcak yerleri yok evet yok toprak bile kabul etmez bunları bumların yaptıgına ben sade tek taraflı menfaet diyor ve kınıyorum
bunlar yaramaz bencil insanlar nedenmi 1 hemen 18 tlden 12 tlye 13 tlye bu et düşürülmez düşürdüler ama bunlar bencıl insan olduklarından biz bir aileyiz kız cocunu sevip olan cocunu sevmemek olurmu tüketiciyi düşün üreticiyi düşünme varmı aile içindee böyle bişi var var bizim türkiyede var ama bunlar terbiyesiz insan lar sadece kendilrerini düşünüyorlar
bu adresten tarım banına seslenın arkadaşlar http://basvuru.akim.akparti.org.tr/vatandas/default.aspx
Almanya Federal Tüketiciyi Koruma Bakanlığı yetkilileri, söz konusu fabrikalarca üretilen yemin de Aşağı Saksonya, Kuzey Ren Vestfalya, Thüringen, Saksonya ve Brandenburg eyaletlerinde bulunan çiftliklere satılarak gıda zincirine karıştığını saptadığını saptadıklarını ifade ettiler.
Dioksin kanser riskini artırıyor
Dioksin, birçok uzman tarafından yüksek oranda alınması halinde kanser riskini artıran bir madde olarak değerlendiriliyor.
Dioksinli yem vakalarının saptandığı eyaletlerin ilgili bakanlıkları, konuyu dün bir video konferansta değerlendirerek alınabilecek önlemleri tartıştılar.
Aşağı Saksonya eyaletinde tavuk, domuz ve hindi üreten bin kadar çiftliğin mühürlenmesi kararlaştırıldı.
Saksonya eyaletinde de çok sayıda çiftliğin kapatılması kararlaştırıldı. Kuzey Ren Vestfalya eyaletine bağlı Soest’te dioksin oranı yüksek yemden yediği saptanan 8 bin kadar tavuk itlaf edildi.
Dioksinli yumurtalar raflarda
Kuzey Ren Vestfalya’nın Soest kentinde görev yapan veteriner Wilfried Hopp, dioksin oranı yüksek yaklaşık 120 bin yumurtanın raflarda yerini almış olma ihtimali üzerinde duruyor. Hopp, bunlardan bir kısmının iade edilebileceğini belirtiyor.
Salgın hastalıklar alanında faaliyet gösteren Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü (BfR) sözcüsü, “Tüketiciler açısından ciddi bir tehlikenin söz konusu olmadığını“ belirtti.
Thüringen eyaletinde de dioksin içeren yemlerin çiftçiler tarafından kullanıldığı anlaşıldı. Yetkililer, bu yemlerle beslenen domuzların kasaplara satılmış olduğunu belirledi. Saksonya eyaletinde de iki çiftlikte başlatılan inceleme halen devam ediyor.
Yem fabrikası nerede yanılmış?
Alman Çiftçiler Birliği olayın sorumlularını çiftçilerin zararını karşılamaya çağırdı. Çiftçiler Birliği, aksi halde çok sayıda işletmenin kapılarına kilit vurma tehdidiyle yüz yüze olduğunu söyledi.
Olayın sorumlusu olarak görülen Harles & Jentzsch şirketinin merkezinin bulunduğu Schleswig Holstein eyaletinde Itzehoe Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı. Harles & Jentzsch yem fabrikasının genel müdürü Siegfried Sievert, iddiaları doğruladı.
“Westfalen-Blatt” gazetesine konuşan Sievert, olaya, palmiye, soya ve kanola yağından biyoyakıt üretimi sırasında açığa çıkan ve yağ içeren yan ürünün, yem üretiminde de kullanılabileceği yolundaki yanılgının neden olduğunu“ belirtti.
‘İhracatı durdurmaya gerek yok’
Avrupa Komisyonu’ndan bir yetkili, vakanın şu aşamada sadece Almanya’yı etkilediğini ve gıda ihracatının durdurulmasına gerek olmadığını kaydetti.ALIN İŞŞTE SİZE İYİ ET AFIET OLSUN
bakan bey etde tedbirielden bırakmayın sakın ama akaryakıt ve benzeri şeylerde tedbiri almayı başkaları yapsınyazıkki köylünün malı değerlendi doğru köylü maraba takımı ezilen olsun ezen olmasın
mazlum hep olmayalım ama mazlumun ahı tutar bakınönünüze iyi bakın gelecek gün yakın ona göre iyi değerlendirin bu düzen fakiri yıkım düzeni yazıklar olsunköylüyü bitirenlere
karslıyım karsta üretici mahfoldu pwrişan ne olursunuz üreticiyi düşünün ithal çözüm değil kars ta binler ce hayvan var piyasa çok düşük almak isteyen varsa byardımcı da olurum tel 0537 570 56 61
Sayın bakanım 2011 et ıtalat 2011-2012 ye kadar uzatırsan yemin cuvalının 40 TL oludgu TURKİYE’de sen hayvancılığı 5 yıl 0 faiz ile kredi vererek kurtaracağını mı sanıyorsun çünkü ben 630 krş ye süt satıyorum 8TL 1 kilo yem alıyorum aradaki 170 krş u nereden karşılıyacam sayın bakanım bu şartlarda Türkiye’de siz hayvancılıgı asla kurtaramasınız çünkü 0 faiz kredesı ayağına cıkan damızlık hayvan fiyatları 7 BİN TL ye çıktı ama süt aşağı geliyor bu sartlarda ben o hayvanı kesime götürdüğüm zaman 3 BİN TL para tutuyor şartlar böle giiderse Üretici bu hayvanın %30 nu kesime gondermek zorunda kalacak gerçekten hayvancılığı düzeltmek istiyorsanız 0 faiz ile ithal düve inek getirteceğinize yerli üreticiği destekleyinz çünkü TÜRKİYE’de üretilen süt TÜRKİYE’ye fazla geliyor. O yüzden de süt fiyatları her gün düşüyor yeni bir damızlık hayvan katliamını önlemek için acilen yem desteklemesı yapmanız gerekıyor aksi takdırde 0 faiz ile verdıgınız kredılerı bile anca icra yolluyla tahsil edersınız çünkü o krediği alanların %70 i hayvancılığın H’sini bilmiyor. Sayın bakanım faturasıda gercek ureticilere oluyor.Bakanım çünkü adam avukat,doktor veya emekli ust duzey yonetici kredi onlara cok kolaylıkla veriliyor gerçek hayvancılık yapanlara verılmıoyor verılsede sıktıntı ve cok zor bu soledığım gercekten doğru ama sonuc ithal hayvanla cozulmez tek çozum yerlı hayvancılığı desteklemekdir aynı zamanda ben bir AKP li olarak kendimi sorguluyorum karkas etin 18 TL ye yükselmesi ne kadar yanlıstıysa 13 tl nin altına dusmesı okadar da yanlıstır bu şartlarda biz bu hayvancılığı cok zor yaparız ayriyeten de seçimde bu sökterden Ekmek yiyen kesimin AKP YE oy verip yada vermeme konusunda tereddüdde olduğunu goruyoruz insanlar kendını sorguluyor sayın bakanım çünkü 8 tl ye karkas et satarken 4 tl ye süt satarken bu söktörun ıcındekı ureticileri kimse dusnmemişti bence hükümete dahil ama şimdi üretinin eline üc bes kurus gecince herkezın gozu acıldı sayın bakanım 1 yillık ruyada artık bitti üretici kara kara düşünmeye başladı.Sayın bakanım siz bu konusmayı değerlendirin lütfen okusanızda okumasınzda TÜRKİYE’nin gerçeği bu. Ben bir AKP li olarak seçimde çevremden büyük oy kaybedeceğimizi görebiliyorum siz bunu göremiyormusunuz bu olayada cok üzülüyorum.
İnşallah yorumumu dikkate alırsınız. Teşekkür ederim
sizce hayvan fiyatları düsermi