Daha sonra eski fuar alanında düzenlenen 2. Yerel Tohum Buluşması etkinliğine katılan Çelik, burada yaptığı konuşmada, dünyada 800 milyon insanın açlıkla mücadele ettiğini söyledi.
Tarımın iç politikada kadar dış politika açısından da önem taşıdığına işaret eden Çelik, dünyadaki 1 milyar insanın yoksul olduğunu, 39 ülkede ise açlık yaşandığını dile getirdi.
Bunun yanı sıra 80 ülkede insanların yeterli suya ulaşamadığına dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:
“Gıdalar çöpe atılıyor. Birilerinin zengin sofrası olacak yiyecekler çöpe atılıyor. 600 milyon ise obez, aşırı kilolu. Dünyada 8 tane zenginin serveti, 3,5 milyar insanın servetine eşit. Dünyanın yarısının serveti ile 8 kişinin serveti birbirine eşit. Dünyada üretilen bütün gıdaların yüzde 77’sini yüzde 20’si tüketiyor ya da israf ediyor. Dünya eşitsizlikler dünyası. Onun için ‘Aç karınları doyurmak mümkün ama aç gözlüleri doyurmak mümkün değildir’ diyoruz.”
“Yakın gelecekte gıdaya erişim savaşları olacak”
Çelik, bazı kaynaklara göre 2030 yılında dünyada 700 milyon insanın açlıktan göç edeceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanlığın kıt olduğunu Suriye’de görüyoruz. 3 milyon mülteci Türkiye’ye sığındı. Afrika’da insanlar açlıkla karşı karşıya ama birileri kendi israfının ve mutluluğunun peşinde. İnsanın çok olması bir şey ifade etmiyor. Bizim için insanlık var mı, yok mu? Bu önemlidir. 2030 yılı için ‘700 milyon insan yerinden yurdundan kalkacak başka yerlere sığınacak’ diyorlar. Bunun sebebi kuraklık, açlık, yoksulluk. Şu anda 10 milyon Suriyeli ile baş edemeyen dünya, 15 sene sonra 700 milyon insan bu şekilde yollara dökülürse nasıl baş edecek? Hiç aklınız alıyor mu? Yakın gelecekte petrol savaşları yok. Yakın gelecekte gıda savaşları, gıdaya erişim savaşları olacak. Böyle büyük bir tehlike var. Onun için çiftçilik mesleği en kutsal meslektir. Geleceğimiz için önemli mesleklerden birisi, bu sebeplerden dolayı tarım sektörüdür.”
“Dün sömürdüler, bugün de terörist ve darbecilere el uzatır hale geldiler”
Bazı çevrelerin aç insanlar ve mülteciler yerine darbeci ve teröristlere el uzattıklarını anlatan Çelik, “Sözüm ona gelişmiş ülkeler aç, çaresizlere el uzatmıyorlar. Dün sömürdüler, bugün de terörist ve darbecilere el uzatır hale geldiler. Bize kimse insan hakları ve hukuk dersi vermeye kalkmasın. Onlar kendilerini bir aynada görsünler. Masada oturuyorsunuz, müttefik. Sahaya gidiyorsunuz, münafıklar. Münafık ne demek? Münafık iki yüzlü demek. Yani sahada iki yüzlülük yapacaksınız, masaya oturduğunuz zaman müttefiklikten bahsedeceksiniz. Geçmişten de biliyoruz. Bizim bizden başka dostumuz olmadığını bilerek geleceğe doğru yürümemiz gerektiğini biliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
15 yılda tarımda çiftçiye 103 milyar destek
Bakan Çelik, istatistiklere göre bugün yapılan üretimin gelecekte insanları doyurmayacağını gösterdiğinin altını çizerek, “Bu ne demek oluyor? Üretimimizi en yüzde 60 artırmalıyız. Eğer yüzde 60’ın üzerinde yapmazsak, bu ülkede ve dünyada aç insanları doyurmak mümkün olmayacak.” diye konuştu.
Tarımın her gün büyük önem kazanacağına dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:
“Her şeyin modası geçer, gıdanın ve tarımın modası geçmez. Gıdayı kontrol edenler, gelecekte dünyayı kontrol edecekler. Onun için tarıma geri dönelim. Tarımla uğraşan hiçbir kardeşimizin uğraştıkları bu meslekten dolayı başını öne eğdirmeyeceğiz. Onlara karşı mahcup olmayıp, yüzünü güldürecek kararları almaya devam edeceğiz. Dünyada tarım toprakları azaldığı gibi bizim ülkemizde de azalıyor. Bizim de geleceğimiz tehlikeye giriyor. Bunun için Milli Tarım Projesini tamamladık. Topraklarımız şehit kanlarıyla sulandı. Bu topraklar için verilmeyecek bir şey var mı? Bu topraklar için neler feda ettik. Milli Tarım Projemizle toprak, tohum ve bilgiyi bir araya getireceğiz. Üçünü bir araya getiremezsek olmaz. Bu yıl ile beraber tarım desteği 103 milyar lirayı buldu. 15 yılda tarımda çiftçiye 103 milyar destek verdik.”
Türkiye’de tohumculuk alanında da önemli mesafeler katettiklerini dile getiren Çelik, şunları söyledi:
“2016 yılında 958 bin ton tohum üretimi gerçekleştirdik. 49 bin ton tohum ithal ediyoruz ama 78 ülkeye de 58 bin ton tohum ihraç ediyoruz. Yani tohum ihraç eden bir ülkeyiz. 154 milyon dolar tohum ihracatından gelir elde ettik. Önümüzdeki süreçte ihtiyaç duyduğumuz tohumu bizim üretmemiz gerekiyor. Meyve ve sebze tohumundaki dışa bağımlılığını kaldırmak için TİGEM arazilerini meyve sebze tohumu için tahsis ettik. Bütün enstitü, laboratuvarlarımızı üniversitelere ve özel sektöre açtık. Bunlarla kendi tohumumuzu kendi fabrikalarımızda üretmek istiyoruz. Bir başkasına, namerde muhtaç olmamak amacındayız.”
Bakan Çelik, konuşmasının ardından Genç Çiftçi Projesi kapsamında yapılan yarışmalarda dereceye giren çiftçilere ödüllerini verdi ve fuar alanında kurulan stantları ziyaret etti.
Paylaş :