Bir dönem et fiyatları gündemdeydi. Rakamlar yüksekten uçuyordu. Şimdilerde gündem simit. Son simit zammını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Zaman zaman bir takım şeyler oluyor. Benzer şey şimdi simitte de olmuş. Simitle ilgili inceleme başlattık. Susamın simit maliyeti içindeki yeri yüzde 20-25. Siz kalkıp yüzde 40 nasıl zam yaparsınız? 48 kuruş 100 gram bir simitin maliyeti. Bu çıkmış 54 kuruşa. 6 kuruş zam gelmiş susamdan dolayı. 40 kuruş zam yapıldı. Bunun da yükünü susama bağlıyor. Doğru değil. İstanbul’da sadece Beşiktaş da bazı yerlerde simit fiyatına zam gelmiş. Diğer ilçelerde yok. Vicdan var, insaf var. 6 kuruşa karşı 40 kuruş yapılır mı? Bu tür şeyler zaman zaman oluyor.
Gıda tarafında çözüm süreciyle birlikte Doğuya yönelik yeni bir projeniz var mı?
Biz bu sene Doğu Anadolu’da etçi ırklarla ıslah çalışması başlatıyoruz. Onlara ayrı destek getireceğiz. Niye, Doğu Anadolu’da mera iyi ama hayvanların verimi daha düşük. Elde edilen et miktarı çok yüksek olmuyor. Etçi ırklara göre daha az kaliteli. Biz etçi ırklarla bunları melezleyip doğacak olan yavruların et kalitesini ve veriminin daha da yükselmesini sağlıyoruz. Bu yeni bir proje. Amacımız Türkiye’de etin etçi ırklardan sütün sütçü ırklardan alınması. Etçi ırkın erkeği ile yerli melezin dişisini tohumlamak. Yani Angus ile yerli melezin dişisini tohumlayacağız. Bundan gelen yavrunun et kalitesi daha yüksek olacak. İl ve ilçe tarım müdürlükleri bunları belirli istasyonlarda spermayla bunu yapacaklar. Hayvan verilmeyecek, tohumlama yapılacak. Yumurtlama döneminde tohumlama olacak. Bunu geliştirirsek doğudaki meralardan çok istifade etmiş oluruz. Batıda zaten ciddi anlamda hayvancılıkta büyük gelişme var.
Türkiye’de hayvancılık ne durumda?
Cuma günü (yarın) İzmir’de bir tören yapacağız. Cumhuriyet tarihinde bir ilk olacak. Bizim yetiştiricilerimizin, Türkiye’deki çiftçilerin yetiştirdiği sütçü ırkın damızlık düveleri artık ihraç edilecek. Artık Türkiye genetik kapasitesi yüksek inek yetiştirip bunu satıyor, ihraç ediyor. Hiç bugüne kadar olan bir şey değil. Yani Türkiye damızlık hayvan ihraç ediyor. Geçen hafta bir parti gönderildi. İkinci partinin törenini yapacağız. Ama bu Türkiye’nin her tarafında homojen değil.
Diyarbakır buluşması ‘rahatlama’ sağladı…
Siz Diyarbakır milletvekilisiniz. Memleketinizdeki Erdoğan-Barzani buluşmasının bölgede nasıl etkisi oldu?
Sadece Diyarbakır’da değil bütün Türkiye büyük bir heyecan dalgasıyla etkilendi. Buluşmaya Şivan Perwer’in katılması psikolojik ivme kazandırdı. Büyük bir iyimserlik ve rahatlama sağladı.
Ertesi gün nasıl bir Diyarbakır ile karşılaştınız?
Çok daha sevinçli bir Diyarbakır ile karşılaştım. Başbakan barışa yatırım yaptı. Daha önce yüreği yanmış ve zarar görmüş insanlar barışın ılık rüzgarlarını ilk defa yüzlerinde bu kadar çok hissettiler. Diyarbakır buluşmasının tarihsel anlamı bu. Türkiye bu meseleyi çözerse bu dalga dalga her tarafa yayılır ve Ortadoğu’da kalıcı barışın önündeki engellerden biri ortadan kalkmış olur. Başbakanımız en büyük yatırımı barışa yaptı.
Çözüme destek yüzde 95
Bölgede çözüm sürecine destek nasıl?
Halk büyük bir şekilde hükümetin politikalarını destekliyor. Çözüm sürecine destek oranı Diyarbakır’da yüzde 95’lerde. Çünkü Diyarbakır ve bölgedeki diğer şehirlerde halk bu kadar karanlığı, gözyaşını, zulmü, eziyeti, büyük bir yürek yangınını hak etmedi. ‘Artık yeter’ diyorlar. Bütün politik hesapların ötesindedir bu. Bunların hiç biri taktik değildir, ne rol kapma ne seçim kazanma ile yapılan bir şeydir.
Öcalan ve BDP’den gelen açıklamalara nasıl bakıyorsunuz?
Taktik ve politik tepkiler. Milletin nezdinde karşılığı yok. Hem oya yönelik hem de mevzi kaybetmemek için diye değerlendiriyorum.
‘Shakespeare için İngilizce öğrendim’
Hobileriniz neler? Boş vakitlerinizde neler yaparsınız?
Ata binerim, tabiatta yürürüm. Tabiatla ilgilenirim. Toprakla, ağaçla, kuşla, böcekle, çiçekle. Toprağı eşelerim, kazarım kendime göre. Sıradan gündelik tekrarlanan olayların insanda birikmesi oluyor. Bunu dağıtmak için bazı eserlere başvururum. Bu bazen şiirdir, müziktir, tablodur. 28 yıl önce Shakespeare için İngilizce öğrendim ben. Üniversite yıllarında batı kültürünü ve edebiyatını inceledim. Hep tercüme eserlerden okudum. Sonra tercüme şiirler okudum. O arada fark ettim ki her tercüme şiir yeni bir şiirdir, başka bir şiirdir. Bu onun değerini azaltmaz. İngilizce dünyanın en zengin lisanslarından birisi. Shakespeare hakkında okuduklarım onun on binlerce kelime kullanabildiğini bana söyledi. Bu kadar büyük bir dil ustasının, edebiyatçının, çok hikmetli sözleri olan şairin, sadece öyle büyük bir şair ve edebiyatçı için bir dil öğrenilir.
ABDULLAH KARAKUŞ Milliyet