Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) tarafından düzenlenen 10. Ulusal Tarım Kongresi, Gür Kent Otel’de yapıldı. TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, canlı hayvan ve et ithalatı politikalarını eleştirerek ”Bu yol, yol değil” dedi . TZD Başkanı Genel Başkanı Yetkin, kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, tarıma ayrılan kaynakların yetersiz olduğunu söyledi. Bu yıl 5 milyar 869 milyon lira olarak gerçekleşmesi öngörülen tarım destekleme bütçesinin gelecek yıl 256 milyon lira artışla 6 milyar 125 milyon liraya yükseleceğini kaydeden Yetkin, bu rakamın Tarım Kanunu’nun öngördüğü rakamın çok altında olduğunu vurguladı. Gelecek yılki tarım destekleme bütçesinde hububata ayrılan kaynakların azaltılarak hayvancılığa aktarıldığını belirten Yetkin, bütçe artışı olmadığını, kendi içinde kaydırılan bir bütçe olduğunu, bu süreci sağlıklı bulmadıklarını dile getirdi. Ziraat Bankası dışında özel bankaların da tarıma ilgi göstermeye başladığını belirten Yetkin, özel bankalara da belli kriterlerde bazı yetkiler verilebileceğini söyledi. Tarıma gerekli desteğin ayrılmadığını, Türkiye’de üreticilerin yüksek girdi maliyetleri nedeniyle pahalıya ürettiğini ancak ucuza sattığını anlatan Yetkin, bu nedenle üreticilerin tarım sektöründen çekildiklerini ifade etti. Yetkin, tarımda yapılan iyi şeyler de olduğunu, bunları desteklediklerini söyledi. Hayvan ithalatı için sürenin uzatılması, besi hayvanı ithalatında süre kısıtlamalarının kaldırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlatan Yetkin, ”Kararı görünce kemiklerim sızladı. Üretici, besici, çiftçi 2011’de nasıl ayakta kalacak diye içim sızladı” dedi. ”BESİCİ GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLDİ” Türkiye’de hayvan sayısında azalma, nüfusta ise artış olduğunu, sorunun bundan kaynaklandığını belirten Yetkin, Türkiye’de yeterli besi materyali bulunmadığını, konuyu bu noktadan hareketle çözmek gerekirken besicinin ”günah keçisi, suçlu ilan edildiğini” söyledi. Besicinin hayvanlarını satamadığını, kestiremediğini, daha sonra zararına kestirdiğini anlatan Yetkin, getirilen ithal kurbanlıkların da Anadolu’ya yayıldığını, marketlerde ”bir tarafta yerli, bir tarafta ithal et satıldığını” kaydetti. Canlı hayvan ithalatında uygulanan politikaları eleştiren Yetkin, ”Bu yol, yol değil. Bugün insanlar Anadolu’da kan ağlıyor. Et fiyatlarında bir düşme de yok” dedi. Damızlık hayvan ithali yapılabileceğini, çok gerektiği takdirde besi hayvanı da getirilebileceğini belirten Yetkin, hayvan sayısının artırılması gerektiğini söyledi. 2008 yılında süt fiyatlarının aşırı düşmesi nedeniyle 1 milyon anaç dişi hayvanın kesildiğini, et fiyatlarındaki kısa dönemde artışın nedeninin bu olduğunu dile getiren Yetkin, ”Bir tarafta üretici kıvranıyor, bir tarafta tüketici pahalı yiyor. Bu yazgı değil, çözümü kolay. Hayvancılıkta girdi maliyetleri düşürülmeli” diye konuştu. ”Umutsuz olmadığını” dile getiren Yetkin, ”Çünkü bu ülkenin Mustafa Kemal’leri var, Uğur Mumcu’ları var, Turgut Özal’ları var. Bu ülkenin kahraman Türk çiftçisi var” dedi. ”TARIMA AYRILAN KAYNAKLAR YETERSİZ” CHP Mersin milletvekili Vahap Seçer, uygulanan tarım politikalarını eleştirdi, Ar-Ge destekleri olmadığını, yılda tohum ithali için 150 milyon dolar harcandığını söyledi. Tarıma ayrılan kaynakların yetersiz olduğunu dile getiren Seçer, Tarım Kanunu’na göre tarımsal destekleme bütçesinin 12,5 milyardan az olmaması gerektiğini, ancak bunun uygulanmadığını 2011 yılı için 6 milyar lira ayrıldığını söyledi. Seçer, tarıma ayrılan desteklerin artırılması gerektiğini kaydetti. DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit de, kendisinin yetiştirebileceği ürünleri ithal eden ve ithalatı hızla artan Türkiye’nin, her geçen gün tarımsal anlamda gerilediği savundu. DP Genel başkan Yardımcısı Dursun Akdemir de, Türkiye topraklarının yeterince işlenmediğini, çiftçiye destek verilmediğini savundu. CHP PM üyesi Gökhan Günaydın ise TMO’ya 1 milyon ton buğday ve mahlut ithal etme yetkisi verildiğini hatırlatarak, bu kararı ve uygulanan tarımsal politikaları eleştirdi. Türkiye’de girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirten Günaydın, böyle olduğu sürece tarımsal ürünlerde dışa bağımlılığın artacağını söyledi. Günaydın, Türkiye’de yılda 1 milyon hektar alanda toplulaştırma yapılması, 400 bin hektar alana su götürülmesi, tohum, damızlık ve Ar-Ge için kaynak ayrılması gerektiğini anlattı. Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Kutlu da, tarım kredi kooperatiflerinin çalışmalarına ilişkin bilgi verdiği konuşmasında, 2011 yılında 4 milyar lira düşük faizli kredi kullandırmayı hedeflediklerini söyledi. Kutlu, 27 şirket ve fabrikalarla çiftçilerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak, ürünlerini işleyerek değerlendirmek için çalıştıklarını kaydetti. Kutlu, tarımsal girdi kooperatiflerinin piyasayı dengeleyici rolü olduğunu da ifade etti. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Turhan Tuncer de, konuşmasında, 2010 yılının, bitkisel ve hayvansal üretimde düşüşlerin yaşandığı, 1998 yılından bu yana hayvan hastalıkları nedeniyle uygulanan yasağın kaldırılarak et ithalinin yapılmaya başlandığı bir yıl olduğunu söyledi. Uygulanan tarımsal politikaları eleştiren Tuncer, 1970’li yıllarda 26 milyon hektar arazide tarım yapılırken 2010’da bu rakamın 24 milyon hektarın altına düştüğünü, hayvan varlığının azaldığını, bitkisel üretim alanında son 10 yılda mısır, ayçiçeği ve çeltik dışında hiçbir üründe anlamlı üretim artışı sağlanamadığını kaydetti. Tuncer, yapılması gerekenlerin hep birlikte planlanması, bunları yaşama geçirmek için birlikte hareket edilmesi gerektiğini belirterek, mühendis-tekniker-teknisyen işbirliği sağlanarak üretici ile yan yana omuz omuza çalışma ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Uygulama için etkin kamu yönetimi olması gereğine işaret eden Tuncer, bilgi ve teknolojinin alanla buluşması, tarım sektörüne de bütçeden ciddi oranda pay aktarılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Paylaş :
İthalat bir yıl daha uzatıldı bu bir yıl içerisinde Türkiyede hayvan sayısını artıracak besiciliği geliştirecek ne önlem alındı önemli olan bu.gördüğümüz kadarı ile Türk hayvancılığını geliştirecek besiciyi ayakta tutacak herhangi bir gelişme halen yok o zaman ortaya şu çıkıyor hükümet bu kararı ile benim ülkemde üretilmesin ben dışarıdan getirir günü kurtarırım benden sonrada ne olursa olsun diyor?…Canlı ve karkas ithalini açmak iş değil önemli olan bu arada içerinin toparlanmasını sağlamaktı buda radikal kararlarla olurdu sadece. bunu devlet politikası haline getirirsen yarın sandıkta bedelini ödersin bunu ANAP yaptı ve bedelini ödedi yarın bunlarda öder senin suçunu besiciye yüklersen gelecek nesiller fiyatını bir kenara bırakalım et bulamazki yesin.üreten olmayacak çünkü biz ithalat açılsın dedik ama bu arada besiciyede besleyenede yem,mazot,sgk primi ve damızlık konusunda %70 destek dedik yani buradakinide onların seviyesine getir dedik.aç kapılarıda köylüyü bitir demedik.bu işin bir güzel tarafı var 3-4 aydır ellerinde çok sayıda yerli hayvanı tutan bazı açık gözler var bunlar patlıyacak şimdi büyük firma diye anılan bugüne kadar besicinin ve et piyasasının kanını emen bu kişilere çok iyi oldu bunlara çok sevindim 23-24 lira karkas hesabı yapıyorlardı şimdi satsınlarda görelim.
yeter artık yaa.inin köylünün sırtından.bu ülke köylüsüz üretimsiz yaşayamaz.taşıma suyuyla nereye kadar değirmen döner.bıktık yaa.canımızdan bezdik.bi kanımız kaldı içmediğniz onuda içinde ölsün köylümüz.bunu unutmayın türkiye bi tarım ülkesi.biz köylü olarak bırakın eti diüer tarım ürünlerini üretemiycek duruma geldik.bırakın artık köylyü yada tam öldürün şehirlere gelip hırsızlık yapalım.
tarim bakani dedi 31 aralik 2010 et ithali duracak ama devam dedi verdiği kirediyle hayvan aldik yani kısacası bizi kasiğin ustune oturdu biz bu memleketde daha kime guvenelim gelsinler evimizi alsinlar yetkililer bu iş çok işti hepimizi bile bile iflasa goturuyorsunuz artik geceleri yatamiyoruz sayenizde amacimiz evimize bir ekmek gotürmek milyon kazanmak değil
besici biz aç kalsakta olur be arkadaşım bizim derdimiz sadece ekmek bakın bizim en tepemizde bi aptulla varya ona 35 milyon dolarlık gemi yapıvermiş devletimiz biz daha 1 tl ik ekmekten bahsediyoruz offfffffff offffffff inşallah o geminin içinde boğulur insanlar ekmek peşinde onlar gemicik peşinde uyun atam uyun memleket elden gigiyor ayakta gezenler uyuyo sen bari uyan atam