Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen, aralarında et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, bitkisel yağ, bal, takviye edici gıdalar, çikolata ve enerji içeceğinin yer aldığı 618 firmaya ait bin 211 parti ürünle ilgili bilgileri dün kamuoyuna açıklamıştı.
TÜDEF Genel Başkan Vekili ve Gıda Komisyonu Başkanı Sinan Vargı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Bakanlığın, gıda güvenilirliğinin sağlanması, gıdalarda taklit ve tağşişin önlenmesi, kişilerin sağlığının ve tüketici menfaatlerinin korunması ile sektörde haksız rekabetin engellenmesi amacıyla yapılan kontrol faaliyetlerinin sonucunu açıkladığını anımsattı.
BÜYÜK ARTIŞ YAŞANDI
Yapılan açıklamanın ardından piyasada tüketicinin ne kadar büyük tehlike altında olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Vargı, konuyla ilgili son açıklamanın yapıldığı Mart 2018’den bu yana gıdada hile yapan firmaların ve hile yapılan ürünlerin sayısında büyük yükselişlar yaşandığını kaydetti.
Vargı, Bakanlığın açıkladığı ürünlerin içeriğini incelediklerini, 24’ü alkolsüz içecek, 17’si kahve ve bitki çayı, 31’i çikolata, 7’si enerji içeceği, biri pekmez ve 57’si bitkisel karışımlı macun olmak üzere 137 üründe cinsel gücü yükseldiran ilaç içeriği tespit ettiklerini aktardı.
Cinsel gücü artıran sildenafil ve tadalafil gibi ilaçların çikolata, enerji içecekleri ve meyveli gazozlara da konulduğunu ifade eden Vargı, piyasada, içinde subitramin ile hem zayıflatan hem de cinsel gücü yükseldiran ilaç etken maddeleri olan sildenafil bulunan bitkisel karışımlar ve kapsüllerin bulunduğunu anlattı.
ÇOCUKLAR VE GENÇLER TEHLİKE ALTINDA
Vargı, özellikle çocukların ve gençlerin tehlike altında olduğuna dikkati çekerek, “Bu ilaçlı çikolatayı, gazozu bilmeden tüketen çocukların kalp krizi geçirme riski var. Kuvvet macunu diye yaşlı insanlara bazı televizyon kanallarında pazarlanan bu ürünler yüzünden birkaç kaşık fazla tüketen yüzlerce yaşlı kalp çarpıntısı şikayetiyle acillere gidiyor. Bu yüzden tüketicilerin sağlığını hiçe sayan bu firmalara para cezası yerine hapis cezası verilmeli.” diye konuştu.
SIVI YAĞDA 300 ÜRÜNDE
Sinan Vargı, zeytinyağı ve ayçiçek yağına daha ucuz yağlar karıştırıp satan firmaların sayısında da büyük yükseliş bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Tam 300 firma zeytinyağı ve ayçiçek yağına daha ucuz fiyatlı yağları karıştırıp satmış. Et ve et ürünlerinde 414 firma, kırmızı ete, tavuk gibi başka hayvanların etini karıştırırken, sucuk ve kavurma gibi ürünlerde 44 firma at ve eşek eti kullanmış. 6 firmanın da et döner ve köfte diyerek tüketicilere domuz eti yedirdiği ortaya çıktı. 6 firma da daha ucuz olan soya kıyması kullanmış.”
Vargı, denetimler kapsamında, 28 firmanın bala glikoz şurubu kattığını, 6 firmanın gıda boyalı baharat sattığını, 2 şirketin de gıda boyalı biber salçası yaptığını söyledi.
PEYNİR YENİDEN KULLANILIYOR
TÜDEF Genel Başkan Vekili ve Gıda Komisyonu Başkanı Vargı, süt ve süt ürünlerindeki hile ve tağşişin 272 firmayla “korkunç” boyutlara ulaştığını belirterek, şöyle devam etti:
“Peynir, adeta plastik bir ürün gibi yeniden eritilip kullanılmaktadır. Eritme peynirinin ne olduğu mutlaka ambalaj üzerinde tüketiciye açıklanmalıdır. Tereyağına bitkisel yağ, yoğurda jelatin, tulum peynirine nişasta, eritme peynirine bitkisel yağ katılmasının dışında birkaç yıldır süt ve süt ürünlerinde küflenmeyi önleyici natamisin adlı bir kimyasal katılıyor. E-235 kodlu koruyucu bir gıda katkı maddesi olan natamisin antibiyotiği, raf ömrünün artırılmasını sağlamaktadır.”
Vargı, natamisin antibiyotiğinin günlük vücuda alım miktarının kişinin vücut ağırlığına göre kilogram başına 0,3 miligram olması gerektiği uyarısında bulundu. Fazla miktarda kullanıldığında toksik etkisi olmamasına rağmen insan sağlına zararları olabildiğine işaret eden Vargı, Bakanlığın, 3 firmada bu ürünün aşırı şekilde kullanıldığını tespit ettiğini söyledi.
21 KEZ YAKALANAN VAR
Sinan Vargı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın firmaları açıklamasına rağmen bu firmaların, zaman zaman isim değişikliği yaparak aynı usulsüzlüğü işlemeye devam ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu firmalardan bazılarının sahtekarlığı ileri boyutlara ulaşmış ve bir o kadar da yüzsüzler… 21 kez yakalanıp yine aynı suçu işleyen kişilere bile rastlayabiliyoruz. Gıda yasasında yapılacak değişiklikler 2015’ten bu yana TBMM gündemine gelmedi. Bakın, sıvı yağlarda, et ve et ürünlerinde, süt ve süt ürünlerinde hileli ürün üretimlerinde korkunç yükselişlar görüyoruz. Gıdada hile ve tağşiş yapan firmaların açıklanması ve ağır para cezaları verilmesi caydırıcı olmayabiliyor. Bu ürünleri üreten ve satanlara mutlaka hapis cezası verilmeli.”