Ülkemizin hayvan varlığı ile nüfus artışı arasındaki orantısızlık Ülkemizi et ithalatı noktasına getirmiş ve et fiyatları yükselmeye başlamıştır.
Et fiyatının artması tüketiciyi mağdur ederken üretici çiftçiyi de memnun etmemiştir. Çünki; hayvan üreticisinin girdileri et fiyatlarının çok üstünde seyretmektedir.
İthalat nedeniyle üretici çiftçi, tüketici ve ülke kaybederken ithalatçı yabancı şirketlerle etin ithal edildiği ülkeler kazanmaktadır. İthalat nedeniyle de zaten tavan yapmış olan cari açığımız giderek büyümektedir.
Çayır ve meraların ıslahı ve geliştirilmesi için hiç bir şey yapılmazken, yem bitkileri üretimi de yapılmamaktadır. Hayvan yetiştiriciliğinin yüzde 90’nı ilkel ve verimsiz yapılmakta, ırk ıslahı için istenen düzeye varılmadığı da bilinen bir gerçektir.
Gelinen noktada; üretici çiftçi memnun değil, tüketici pahalı et yemekte ve Ülkede ithalat nedeniyle döviz harcanmakta, cari açığı çoğaltan olumsuz bir etken olarak ekonomimiz olumsuz etkilemektedir.
Ülkenin kurban ithal etme mecburiyetinde bırakılmsı ve hala kalıcı, üretimi artırıcı dışa bağımlılığı azaltıcı ve hatta ortadan kaldırıcı önlemlerin alınmaması üzüntü vericidir.
Yukarıda özetlediğim ve genelde her kes tarafından bilinen ve kabul edilen gerçeklerden sonra bu kez olumlu bir gelişmeyle yazımı sürdürmek istiyorum. Yazımın başlığında belirtiğim; ‘Hayvansal Ürünler Piyasa Düzeni (KPDK)’ konusuna değinmek istiyorum.
16 Eylül 2011 günlü Dünya Gazetesi‘nde, hayvansal ürünlerde piyasa düzeni kurulması için yasa tasarısı hazırlandığını öğreniyoruz. İzleyen günlerde bu konu Tarım Bakanı Sayın Mehdi Eker tarafından da açıklandı.
Tasarıya göre; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı‘la ilişkili, idari ve mali özerkliğe sahip, kamu tüzel kişiliğine haiz, merkezi Ankara’da olacak ‘Hayvansal Ürünler Piyasa Düzenleme Kurumu (HPDK)’ kurulacaktır.
Kurumun görev ve yetkilileri tasarıda; ‘hayvansal ve su ürünleri piyasalarını izlemem, düzenlemek, geliştirmesini sağlamak ve bu hususlarla ilgili gerekli tedbirleri almak, ‘Avrupa Birliği Ortak Piyasa Düzenine’ uyum sağlamasına yönelik çalışmalar yapmak. Bağlı şirket ile diğer kurum, kuruluş, şirket, gerçek ve tüzel kişi işletmeleri, kooperatif ve birlikleri yetkilendirmek. Müdahale alımları, depolama ücreleri, işleme ve depolama özel yardımları, tanıtım ve promosyon, yaygın ve yoğun eğitim faaliyetleri ile diğer faaliyetlere ilişkinödemeleri yapmak. Hayvansal ve su ürünleri piyasalarında üretim, lisanslı depoculuk faaliyetlerinin geliştirilmesini sağlamak, faaliyet alanına giren konularda bilgi kayıt sistemini oluşturmak’ şeklinde belirtilmektedir.
Tasarı’ya göre; Türkiye’de piyasa düzeni ilk olarak sığır, dana, koyun, keçi eti ve ürünleri; kümes hayvanları ve balık eti ve ürünleri ile süt, bal, yumurtada uygulanacaktır.
Ayrca, HPDK’ya bağlı olarak Et ve Balık Kurumu Hayvansal ve Su Ürünleri Üretim Lisanslı Depoculuk İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret AŞ (EBK LİDAŞ) kurulacaktır.
HDPK’nın görev zararları Hazine tarafından karşılanacaktır. Bakanlar Kurulu Kararı ile HPDK’ya olağanüstü hal stoku bulundurma, mal bedeli stok yenileme fiyat farkları, alehte kur farkları, finansman giderleri ve diğer giderler Hazine’ce karşılanacaktır.
HPDK, hayvansal ve su ürünleri üretim ve tüketim politikalarını yönlendirerek; et piyasasında arz fazlalığı olduğunda hayvanını geç kesen üreticiye ‘geç kesim pirimi’ ödeyerek piyasanın dengelenmesini sağlayacaktır.
Arz eksikliği olduğunda ise, üreticinin hayvanını kesmesi için ‘erken kesim pirimi’ ödeyecektir.
Süt fiyatı piyasasında belirlenen referans fiyatın altına düştüğü durumlarda süt fabrikalarına üreticden referans fiyatıyla ürün aldıklarını belgelemek kaydıyla fark bedeli ‘denge pirimi’ olarak ödenecektir. Yukarıda sayılan pirim bedelleri hazinece karşılanacaktır.
DPDK’nın yönetimi 7 kişiden, Danışma Komisyonu ise 45 üyeden oluşacaktır. Kooperatif Birlikleri, Ticaret Borsaları, üretici ve tüketici dernekleri, üniversiteler, İhracatçı Birlikleri ile meslek kuruluşları yani Veteriner Hekimleri, Zıraat ve Gıda Mühendisleri odalarından oluşan, bağımsız ve tarafsız bir yapı kurulması Ülke ekonomisi ve tarımı için yararlı bir düzenleme olacaktır.
Temenni ederiz ki; Avrupa Birliği kriterlerine uygun olduğu anlaşılan bu düzenleme RÜTÜK, KİK ve benzeri kuruluşlar gibi arpalık ve iktidar güdümüne girecek bir yapıya kavuşmaz.
Tasarıda Bakanlığın ve Kamu kuruluşlarının temsilinin ağırlıklı görülmesi, ‘idari ve mali özerkliğe sahip’ olma ilkesine aykırı düşeceği endişeleri yasallaşma sırasında TBMM ve komisyonlarda düzeltileceğini ümit etmekteyiz. Hayırlısıyla
!
Sabri ARPAÇ
Yeminli Mali Müşavir
Ardahan İli Kalkınma Başkanı
Paylaş :
sitenizde yazğınız kargas et fiyatları normal kesim fiyatlarıyla uyuşmuyor bunun konrol sisitemi varmi yoksa gelişi güzel kesimmi yapılıyor birde et fiyatları yükesek deniliyor şuan besicilerin %90 nı hayvan başı 1000 tl zarar temekte araştıra bilirsiniz bu maduriyet bu ülkede et açıınımı sergiliyor ben şahsıma besiciyim birdaha bu işi yapmayacam 13 tl ye kesip 35 tly satana köle olmucam .
sitenizde et kesim fiyatları güncel tutulmuyor, ayrıca kesim fiyatının yanına fire, dara, vergi kesintilerinide yazarsanız seviniriz.. ercan bey, dana kesildiği gibi satılmıyor, kemiksiz yapılarak (%20 kemik firesi demektir) sinirleri, yağları alınarak tezgaha geliyor. tabi ki bu da temiz et maliyeti arttıracak. 35 tl dediğiniz et bonfile etidir. koca 250kg danada sadece 4 kg dur..! kıyma şuan 19-20 arası satılıyor.
bu hafta
dana peşin:4,50 tl – vadel:15,00 tl kuzu peşin:20,00 tl – vadeli:21,00 tl
not: fire,dara ve vergi kesilmeyecektir. yani yoktur. net elinize geçecek fiyatlardır.
remzi kardeşim.
balıkesirde kuzu kesim fiyatı 17 tl. sütkuzu fiyatı bu..
siz nerede kesim yaparak kuzuya peşin 20 tl ödüyorsunuz.. hem beni hem sitedeki yetiştirici arkadaşlarımızı bilgilendirirseniz seviniriz..
unutmayalım ki fiyat ve bilgi paylaşımları piyasanın doğru şekillenmesinde yardımcı olur.
aradaki küçük yetiştirici arkadaşlarımız mağdur olmaz..
saygılar..
Şimdi benim anlatmak istediğim sorun nerde? benim ve benimgibi binlerce insan bu işi bırakacak çünküü bu iş artık anadan zarar etmekte sonra bir zamanlar yediğimiz gibi, avrupanın kangurusunu koyun hastalıklı hayvanlarınımı tüketeceğiz bu üreten Remzi bey size soruyorum zarar etmektemi etmemektemi lütfen bir kesen olarak cevaplarmısınız birde bu işi yapanlar kesimciler bu işi hayale döktüler zavalı üreyticii ya çıkarsa ya et para edersee desin dursun .
gerçekten besici, yada şöyle diyeyim çiftçi zor durumda.her şeyin fiyatı yükselirken dana kesim fiyatları düşüyor.istikrar yok.tarım bakanlığı bence çiftçinin halinden anlamıyor.
böyle bir tarım bakanı oldugu sürece et asla para etmez köylüyü düşünmüyor,mozot- 4,tl yemin torbası 40,tl bu yemin ham maddesini köylü üretiyör, et fiyatları buna ragmen düşüyor,
ben onu bunu bilmiyorum burda zararı çeken hep üretici hem en çok emeği sarf eden o hem ide en az kazanan o hatta kimi zaman hiç kazanmayan bunun görülmesi lazım tek tek vaz geçiliyor besicilikten bu işten kim kazanıyırsa üreticinin hakkını yiyorlar bu gidişatın sonu iyi değil…